
Cinsel İsteksizlik Nedir?
Cinsel isteksizlik, erkeklerde cinsel uyarıyı ortaya çıkaran düşünce ve arzuların 6 aydan uzun süre azalması durumudur. Cinsel isteksizlik tıbbi literatürde MHSDD (Male Hypoactive Sexual Desire Disorder) olarak geçer ve Erkek Azalmış Cinsel Arzu Bozukluğu olarak da ifade edilir. Halk arasında “cinsel soğukluk” , “frajilite” veya libido eksikliği de denilmektedir. Cinsel isteksizlik, cinsel tiksinti bozukluğu (aversion disorder) ile aşırı istek (hipersexuality) yelpazesinin aversion disordera yakın bölümünde bulunan bir bozukluktur. Beynimizde limbik sistem ve hipotalamusun ön medial bölümü cinsel istekten sorumludur. Cinsel istek kendiliğinden spontan olarak oluşabildiği gibi (dürtüler) dış uyaranlar (görsel, dokunsal, işitsel ve koku) ve düşünceler (motivasyonlar) ile de indüklenebilir.
Cinsel isteksizlik özellikle metropol hayatında yoğun ve stresli yaşam tarzına sahip, kapalı ortamda uzun mesai saatleri çalışarak yeterli uyku ve dinlenme sağlayamayan kişilerde daha sık karşımıza çıkar. Sigara, alkol ve uyuşturucu madde bağımlısı kişilerde de cinsel isteksizlik görülme sıklığı daha fazladır.

Fonksiyon (Cinsel) 3 temel aşamadan oluşmaktadır:
- Cinsel Arzu: Dürtü, motivasyon ve istekten oluşur.
- Uyarılma: Cinsel arzu ile başlayan eylem, Sakral 2-4 Parasempatik İndüksiyon, Torakal 10 – Lumbal 2 Sempatik İnhibisyon ile ereksiyon durumuna dönüşür.
- Orgazm: Sakral Parasempatik İnhibisyon, Torakolomber Sempatik İndiksiyon, Sakral Motor İndiksiyon ile orgazm oluşur.
Cinsel İsteksizlik Nedenleri
Cinsel isteksizliğin psikolenik ve organik nedenleri vardır. Organik nedenleri de primer–direk etkili endokrinerjik (hormonal) nedenler ve sekonder–dolaylı nedenler olarak ikiye ayırmak mümkündür.
Cinsel isteksizliğe neden olan psikojenik nedenlerin başında kronik stres hali gelir. Over sempatik aktivite olarak da tanımlanan kronik stres hali kendi başına cinsel isteksizliğe neden olabildiği gibi ilerleyen dönemlerde başka duygu durum bozukluklarına da neden olarak cinsel isteksizlik oluşturabilir. Depresyon ve anksiye-aşırı kaygı durumları da cinsel isteksizliğe neden olabilen psikojenik etkenlerdendir. Kişinin eşiyle olan ilişkisi, eşlerin birbirlerine karşı tutum ve davranışları da cinsel isteği etkileyebilir.
Cinsel isteksizliğe neden olan endokrinerjik (hormonal) nedenler duygu durum bozukluklarına bağlı olabildiği gibi (psikoendokrinerjik), hormonal bezlerdeki patoloji ve dejenerasyon nedenli ve ya kullanılan çeşitli maddelere (alkol ve uyuşturucular) bağlı da olabilmektedir. Prolaktin hormon yüksekliği, hipotroidi ve dopamin eksikliği cinsel isteksizliğe neden olan hormonal durumların başında gösterilmiştir. Yine hipogonadismde testosteron hormon seviyelerinin azalması ile de cinsel isteksizlik oluştuğu gözlenmişitir. Hipogonadism 40 yaşlarından sonra başlayan bir süreçtir ve her yıl testosteron düzeyleri 0.1 ng/dl azalmaktadır. Stresli yaşamda veya vücut yağ oranı yüksekliklerinde, diyabet hastalığı ve alkol kullanımında da testosteron seviyelerinde azalma görülür. Yağ dokularındaki aromataz enzimi testosteronu östrojene dönüştürerek testosteron seviyesini düşürebilir ve bu durum kilolu kişilerde cinsel isteğin daha az olmasını açıklar.
Diyabetli kişilerde insülin seviyelerindeki değişiklik growth hormon ve prolaktin hormonları üzerinden değişiklik yaparak cinsel isteği azaltabilir. Alkol kullanımında alkolün kendisi, amfetaminler ve metilfenidat gibi dopaminerjik etkisinden dolayı uzun yıllar kullanımına bağlı dopamin salınımını remisyona sokarak cinsel isteksizlik oluşturabildiği gibi, alkolün metabolizması sonucu ortaya çıkan metabolitler de testislerde testosteron üretimini baskılamaktadır. Yine kriptorşidizm (inmemiş testis), geç inmiş testis, torsiyon veya orşit gibi testiküler hastalıklar da direk testosteron eksikliğine neden olarak ve ya hipotalamohipofizer aksta meydana getirdiği endokrinerjik değişikliklere bağlı olarak cinsel isteği azaltabilir.
Kişide sertleşme sorunu (erektil disfonksiyon) veya erken boşalma (prematüre ejakulasyon) gibi cinsel fonksiyon bozukluklarının da olması cinsel isteksizlik nedeni oluşturabilmektedir. İlişki sırasında yaşanabilecek bir başarısızlığın oluşturabileceği psikolojik travmadan kaçınma olarak kişi bilinç dışı olarak farkında olmadan cinsel ilişkiden uzaklaşmak isteyebilir ve bu durum da cinsel isteksizlik nedeni olarak karşımıza çıkabilmektedir.
Yani cinsel isteksizlik nedenleri:
– Kronik Stres,
– Depresyon,
– Anksiyete-yoğun kaygılar,
– Eşler arasındaki olumsuz ilişki,
– Alkol ve uyuşturucu kullanımı,
– Diyabet,
– Vücut yağ oranı fazlalığı-kilolu olmak,
– Hiperprolaktinemi,
– Hipotroidi,
– Dopamin eksikliği,
– Hipogonadism testosteron eksikliği,
– Cinsel fonksiyon bozuklukları.
CİNSEL İSTEKSİZLİK BELİRTİLERİ NELERDİR?
Cinsel isteksizlik belirtileri kişide görülen psikolojik ve ya somatik bazı değişiklikler olabilmektedir. Psikolojik olarak anhedonia- mutsuzluk ve yapılan işlerden zevk alamama durumu ve konsantrasyon eksikliği bir cinsel isteksizlik belirtisi olabilir.
Gün içerisinde kişilerde cinsel dürtü ve düşüncelerin oluşma sıklığının azalması da bir cinsel isteksizlik belirtisidir. Kişinin eşiyle bir arada bulunduğu dönemde cinsel stimulasyon oluşup uyarılmaması cinsel isteğin azalmasının bir başka belirtisidir.
Cinsel istek sonrası kişide uyarılma gerçekleşir ve uyarılma döneminde erkekler ereksiyon olur-peniste sertleşme gerçekleşir. Cinsel istek azalmasında kişilerde uyarılma da azaldığı için gün içerisinde görülen ereksiyon sıklığı azması da cinsel istek azalması belirtisi olarak kabul edilebilir.
Özet olarak cinsel isteksizlik belirtileri:
- Anhedonia (mutsuzluk, umutsuzluk),
- Gündelik işlere Konsantrasyon eksikliği,
- Gün içi Ereksiyon sıklığının azalması,
- Kişinin eşine ilgisinin azalması.
Cinsel İstek Bozukluğu Tedavisi
- Psikojenik Nedenli İsteksizlik Tedavisi: Akupunktur psikoterapi.
- Endokrinerjik Nedenli İsteksizlik Tedavisi: Hormon replasmanı (testosteron ve tiroid), prolaktin yüksekliğinde bromokriptin, dopamin eksikliğinde bupropiyon + ozon tedavisi + ginseng yohimbin karışımı fitoterapi + kulak akupunkturu.
- Diğer Cinsel Fonksiyon Bozukluklarına Bağlı İsteksizlik Tedavisi: Erektil disfonksiyon tedavisi geçici farmakolojik preparatlar; sildenafil sitrat, vardenafil, tadalafil. Kalıcı sertleşme sorunu tedavisi süpersonik uygulamalar (şok dalga), ozon, mezoterapi, fitoterapi ve pshot uygulamaları ile kalıcı tedaviler yapılabilmektedir.
CİNSEK İSTEKSİZLİK TEDAVİSİ
- Cinsel isteksizlikte yapılacak tedavi etkene yönelik olmalıdır.
- Başta cinsel isteksizliğin nedeninin kişinin eşiyle arasında ilişki durumuna bağlı olmadığı anlaşılmalıdır.
- Varsa kullanılan uyarıcı madde ve veya alkol alımı kesilmelidir.
- Diyabet ve ya kilo fazlalığı varsa,buna yönelik tedavi yapılmalıdır.
Endokrinerjik etkenlere yönelik kan hormon testi yapılmalı, prolaktin, testosteron ve troid hormon seviyeleri kontrol edilmelidir. Eksiklik veya fazlalığı olan hormonlar dengelenmelidir.
Cinsel isteksizlik öncesinde başlamış bir ereksiyon bozukluğu ve ya prematüre ejakulasyon varsa, bu duruma bağlı cinsel arzu azalması olmuş olabilir.Bu durumda sertleşme sorunu ve erken boşalmaya yönelik tedavi yapılması cinsel isteksizliği azaltacaktır.
Yaşanan duygu durum bozukluklarına (stres, anksiyete, depresyon) bağlı cinsel isteksizlik oluşumu en sık nedendir. Bu psikojenik etkenler hormonlarda da ılımlı bir değişime yol açmaktadır. Burada yapılan en büyük yanlış kişideki psikoendokrinerjik hormonal değişikliklere hormonal tedaviyle yaklaşmaktır. Örneğin stres nedenli testosteron hormon baskılanmasına testosteron replasman tedavisi yapılmamalıdır. Kişide SSRI ve ya SNRI dediğimiz antidepresanların verilmesi de ilk seçenek olmamalıdır. Orta düzey artmış prolaktin hormonuna da antidopaminerjiklerle mudahale edilmesi doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Yine serotonin noradrenelin reuptake inhibitörlerinin de kullanımı depresyona bağlı serotonin hormon eksikliğini azaltacak anacak başka hormonların baskılanmasına neden olacaktır. Bu yüzden duygu durum bozukluklarına bağlı oluşan cinsel isteksizlikte elektroakupunktur tedavisi doğru yapılaması halinde oldukça etkili olmasına rağmen hiçbir yan etki oluşturmamaktadır.